İkisi birlikte müdür yardımcısının yanına geldiler. Kamil içinden, yanındaki dışından "buyrun Leyla hanım" deyiverdi. Leyla o sırada kendisinin ve şirketinin bir golüne daha imza atmak üzere çalışmaktaydı. Kafasını yaşam makinası olan bilgisayarından kaldırdı ve "söyleyin" dedi. Kamil bugüne kadar hiç lafa girmediği için bu istikrarını bozamazdı, söyleyemezdi. Yanındaki söyledi.
Yeni müşterileri ile yaptıkları telefon görüşmesinden bahsetti Kamil'in yanındaki. Kamil ile birlikte yazdıkları programın kullanımı için müşteriye eğitim verilmesi gerektiğini, bu eğitim için bir yazılımcının 2 günlüğüne Karaman'a gitmesi konusunda müşterilerinin ne kadar baskı yaptığından söz etti. Leyla "ee ne istiyorsunuz" diyerek müdür yardımcısı olduğunu hatırlattı. O sıra Kamil "Ben.." dedi. Ama o kadar. "Ben.." ucu epey açık bir cümleydi. Ve bugüne kadar her açıklıktan faydalandığı gibi o açıklıktan da faydalanacaktı Kamil'in yanındaki. Kendisi adeta bir açık pozisyon kurnazıydı. "Kamil gider diye düşündüm ben." dedi hemen.
Gelen herhangi bir öneriye "hayır" demekle yükümlü müdür yardımcısı Leyla, Kamil'e bakıp kafasını çevirdi ve "olmaz" dedi.
"Kamil'i vermem, sen git." diye ekledi.
Vermemişti Kamil'i. Kendisine sahip çıkıldığı için duygulandı Kamil.
"Ama Leyla hanım, Kamil programa benden daha hakim. Hem müşteri, daha fazla bilgili olanımızı istiyor." diye çıkıştı Kamil'in yanındaki. Ne kadar da egosuzdu. Ne de güzel övmüştü Kamil'i. Öyle övmüştü ki Kamil her defasında olduğu gibi bu defa da samimi sanmıştı yanındakini ve tevazu içinde utangaç bir tebessüm fırlatmıştı..
Kamil susarak yanındakine baktı. Zaten konuşarak bakması olası değildi. Birazdan alışık olduğu bir yenilgi tadacaktı ve gitmek istemediği bir yere gönderilecekti. Evet gönderilecekti çünkü edilgendi Kamil. Etken olan yanındakiydi.
Leyla bir Kamil'e bir de yanındakine baktı. Sonra tekrar Kamil'e baktı ve kararını verdi. "Tamam gitsin Kamil" dedi. Öyle bir söylemişti ki bunu; sanki isim olan Kamil'i değil de sıfat olan Kamil'i kullanmıştı. Bastıra bastıra, aşağılar gibi "Kamil" demişti. Kamil'in l'si yankılandı o an. L fonunda yavaş çekim bir film sahnesi yaşanıyordu. Leyla yavaş çekimde bilgisayarına dönerken Kamil'in yanındaki efendisine saygısını belli etmek için ve adeta bir sahne sanatçısıymışçasına başını öne eğerek geriye doğru adım attı. Ve bu yavaş çekim sahne "Ananısski!" sesiyle sona erdi.
Arkasına bakmadan geri adım atan açık pozisyon kurnazı, Kamil'in ayağına basmıştı.
..
skip to main |
skip to sidebar
aranzubya
faideli linkler
meyil
Popüler Yayınlar
-
İkisi birlikte müdür yardımcısının yanına geldiler. Kamil içinden, yanındaki dışından "buyrun Leyla hanım" deyiverdi. Leyla o sıra...
-
işte o kitap Üniversite 3. sınıfta mutlu bir evliliğe imza attık. Tamer'le severek evlenmiştik. Evliliğimizin ilk günleri s...
-
"Akıllısın, yakışıklısın, eğlenceli bi adamsın ama.." dedi. Henüz ama'dan sonrasını duymadan parlak gözlerim ömrü tükenmekte o...
-
Sedat eski arkadaşım. Mahalleden tanışıyoruz. Ortaokuldan beri aynı mahallede oturduğumuz için geçmişimiz var. Üniversiteyi kazanıp da ...
-
sevgili ağustos böceği, ben bilirim ki senin halk arasındaki adın cırcır böceği dir. ammavelakin ben sana ağustos böceği olarak hitap etmeyi...
arşivego
etiketto
- arda (1)
- avatar (1)
- biteviye (1)
- cırcır böceği (1)
- çarşı (1)
- depar (1)
- eski arkadaş (1)
- esmer (1)
- fabl (1)
- götlük (1)
- göz (1)
- her türlü (1)
- izmir (1)
- kahve (1)
- Kamil (1)
- kitap (1)
- Leyla (1)
- mahalle (1)
- mercan dede (1)
- monoton (1)
- nöbet (1)
- osuruk (1)
- otobüs (1)
- plaza insanları (1)
- ponçik (1)
- road runner (1)
- sedat (1)
- sinan (1)
- tamer (2)
- tekdüze (1)
- türk filmi (1)
- tüyap (1)
- üniversite (1)
- yalnızlık (1)
- yanındaki (1)
- yenilgi (1)